Seferi Keçi yola bir dergi olarak çıktı. Dergide şimdiye dek çok şey anlattık. Ama en çok da, insanların sağlıklı gıdaya erişim hakkından, tarımın kaynakları acımasızca sömüren büyük sanayiye terk edilmemesi gereğinden, topraklarımızın kadim kültürü olan atalık tohumların sürdürülmesinden, gıda bağımsızlığından, tüketicinin sağlığını ve doğanın çeşitlilik içerisinde devamını gözeten adil ve iyi tarımdan, Anadolu tarımının belkemiği olan küçük üreticilerin öneminden ve küçük üreticilerin varlığını sürdürmesi için vazgeçilmez önemdeki kooperatiflerden söz ettik.

Bütün bu süreçte İzmir’in neredeyse bütün kooperatifleriyle merhabamız oldu. Pazara ulaştıramadığı ya da para etmediği için emeğinin ürününü dalında çürümeye bırakan üreticilerle tanıştık. Üretici pazarlarında doğal ve sağlıklı gıda arayan tüketicilerle konuştuk. Tüm bunları dert edinenlerin sesini sayfalarımıza taşıdık.

Sadece anlatmakla, yazıp çizmekle yetinmeyip gücümüz yettiği kadarıyla bu işin bir ucundan tutalım dediğimiz noktada, işte şu anda sayfalarında gezindiğiniz web sitesi, seferikecibakkal.com ortaya çıktı.

Bu sitede, yerel üreticilerin ve kooperatiflerin ürettiklerini sizlerle buluşturmaya çalışacağız.

Peki ne yapmayacağız?

- Tüketicinin sağlıklı gıdaya ulaşma hakkını gözetecek, üretimin herhangi bir safhasında zirai ilaç, zehir kullanan hiçbir üreticinin ürününü bulundurmayacağız.

- Kooperatiflerin büyümesinden yanayız, ama küçük olanlara pozitif ayrımcılık yapacak, büyük marketlerde ürünlerini pazarlama kapasitesine sahip kooperatiflerin ürünlerini tercih etmeyeceğiz.

- Kooperatiflerde ve tarımsal üretimde kadının ve erkeğin eşit ve yan yana olmasından taraf olsak da, üretimde kadının rolünü çoğaltan üreticilere ve kooperatiflere öncelik vereceğiz.

- Üreticinin emeğine biçtiği değeri tartışma konusu yapmayacağız, ucuza mal etmek için pazarlık yapmayacağız.

- Ürün ve üretici yelpazemizin çoğunluğunu İzmir havzasından seçmek için bir kota uygulayacak, bir yöreye endemik ya da üreticisiyle özel bir dayanışma ilişkisi kurduğumuz ürünler dışında, karbon ayak izini çoğaltacak mesafelerden ürün tedarik etmeyeceğiz.

- Neticede bir işletmeyiz, ama bu işletmeyi emek verenlerin karşılığını alacağı bir ölçekte sürdürülebilir kılmanın ötesinde bir kâr gözetmeyeceğiz.

- En ucuz gıdayı sunamayacağımızı, üreticilerin içinde bulduğu çıkmazdan faydalanıp yok pahasına tarla kapatan endüstriyel gıda sektörünün uzantısı zincir mağazalarla fiyat rekabeti edemeyeceğimizi biliyoruz. Ama “pahalı” da olmayacağız. Sağlıklı gıda arayışındaki kentli tüketicinin, “doğal” ya da “organik” etiketiyle fahiş fiyatlara mahkûm edildiği bir işleyişin uzağında olacağız.

Yolumuz açık olsun…